Farkında olmadığımız bir farklılığı, sizler için araştırıp Tohum Otizm Vakfı koordinatörü Hayal Korkmaz ile yaptığımız söyleşi ile yerinde gözlemledik.
Tohum Otizm Vakfı, otizmli çocukların erken tanısının konulmasını, özel eğitimi ile topluma kazandırılmasını ve bunun yurt çapında yaygınlaştırılmasını amaçlıyor. Herhangi bir kâr amacı gütmeyen vakıf 15 Nisan 2003’te Aylin Suntay Hanım tarafından kurulmuştur.
Peki, Aylin Hanım kimdir?
Aylin Hanım ikiz annesi olmakla birlikte ikizlerinden biri otizmlidir. Aylin Hanım küçük yaşta ikizlerinin aslında birbirinden farklı olmadığını ama sadece davranışlarında bir problem olduğunu fark etmişti. Çocuklarından ikisine de isimleriyle seslendiğinde birinin tepki verip onunla iletişim kurduğuna ama diğer çocuğunun iletişim kurmayı bırakın ismine tepki vermediğini fark etmiş. Türkiye’de gitmediği doktor kalmadığı için Amerika’ya giderek bu probleme çözüm arayışına girmiş, Amerika’da iletişim kurmayan çocuğuna otizm teşhisi konmuş ve oradaki doktorlar aileye neler yapmasıyla ilgili tavsiyelerde bulunmuş. Aile Türkiye’ye döndüğünde otizmle ilgili neler yapabiliriz diye düşünürken diğer ailelerde destek olmak amacıyla bu okulu kurmaya karar vermişler.Yurt dışındaki Otizm ile ilgili eğitim sistemini okula getirtmek için Türkiye’den bir eğitmeni oraya göndererek 1 sene boyunca eğitim almasını sağladıktan sonra Otizmli çocuklar vakfında yurt dışı sistemli eğitim verilmeye başlanmış. Şimdi Aylin Hanımın oğlu 19 yaşında yüzüyor, piyano, bateri çalıyor ve güzel sanatlar mezunu. Bugüne kadar 1780 çocuk bu okulda eğitim almış.
Otizmli çocuklar nasıl eğitim alıyor ve kaç yaşında eğitim almaya başlayabilirler?
Otizmli çocuklar birbiriyle iletişim ve göz teması kuramıyor. Bunun için her öğretmen tek bir öğrenciye ders veriyor. Otizmli çocukta birebir o çocuğun ihtiyacına yönelik bir plan çıkartılıp o şekilde eğitim veriliyormuş.
Sabah 09.00’da başlayan eğitim saat 15.00’de bitiyor. Üç yaşından itibaren eğitim verilmeye başlanıyor. Yiyecek içecek alışkanlıklarını değiştirip hayata hazırlanıyor. Okulda eğitimden başka ev eğitimi de var. Bu bir gün de anne-baba, çocuklarıyla nasıl ilgilenmeleri gerektiğini, çocuklarına nasıl yardımcı olabileceklerini öğreniyorlar. 19 yaşında çocukların becerilerine göre işlerde çalışmaları sağlanıyor iki gün işe gidip diğer günler eğitimlerine devam ediyorlar.
Normal okul gibi değil A-B-C-D sınıfları var. Yaşa göre sınıfları ayarlanıyor. Birebir öğretmenleriyle beraber çalışıyorlar. Sosyal farkındalık ve faaliyet çalışmaları var. Kidzania ve akvaryum gibi gezilere götürüp sosyalleşmeleri sağlanıyor, çocuklara orada sıra bekleme, birlikte yemek yeme, beraber hareket etmenin uygulaması yapılarak eğitime devam ediliyor.
Otizmli çocuk erken yaşta tanı konmuş ise bazı çocuklar eğitim aldıktan sonra normal okullarda eğitimine devam edebiliyorlar. 10 çocukta 5’i normal okula gidebiliyor. 3 yaştan önce 30-40 saat eğitim alması gerekiyor. Aile eğitimde çok önemli,1 gün aile gelip çocuklarını izliyor ve burada çocukları ve öğretmenleri ile birlikte çalışıyorlar. Aile ve öğretmen iş birliği çok değerli, her çocuğun beyni farklı çalışıyor. Öğretmenleri her yapılanı not ediyor çünkü her adım onlar için çok önemli.
Özel çocuklarımıza sabırla eğitim veren öğretmenlerimize teşekkür ederiz. İşte siz de ötizmli çocuklarınızı kapalı kapılar arkasına saklamayın. Onların hayatta bir gün tek başlarına kalacaklarını düşünerek, erkenden eğitim almalarını ve toplum içinde yer almalarını sağlayın. Her zaman erken tanı önemlidir. Otizim konusunda bizi bilgilendiren yöneticilere ve öğretmenlere teşekkür ederiz.
Otizm nedir?
Otizm nedeni günümüzde hala bilinmemekle beraber genetik temelleri olabileceği ve çevresel faktörlerle tetiklendiği ön görülmektedir. Fakat otizmi gelişimsel bir bozukluk ve farklı öğrenen çocuklar olarak açıklayabiliriz. Genetik ve nörolojik temeli olduğundan hızla artış göstermektedir. 68 çocuktan biri otizm riskiyle dünyaya geliyor.
Otizmin Belirtileri Nelerdir?
*Göz teması kuramama
*İsmi söylendiğinde dönüp bakmama
*Dönen nesnelere karşı aşırı ilgi duyma
*Sallanmak, parmak uçlarında yürümek gibi hareketlere sahip olma
*Yaşıtlarının oyunlarına ilgi duymama
*Parmağıyla istediği şeyi gösterememe
*Takıntılı davranışlar sergileme
*Konuşmada gerilik