Hürriyet Ege gazetesinde ekonomi yazarı olan Mete Tamer Omur ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Gazete koçumuza merak ettiğimiz soruları sorduk.
Gazeteci olmaya nasıl karar verdiniz?
Aslında hukuk okumak istiyordum ancak gazeteciliğinden etkilendiğim ve sonraki yıllarda da kendime rol model aldığım gazeteciler oldu. Örneğin, Uğur Mumcu. Onları takip edince gazeteci olmam gerekiyor, dedim.
Haberleri nereden buluyorsunuz?
Kaynak edinme dediğimiz şey zamanla oluşan bir şey aslında. Tabii, haberinize göre kaynağınız da değişiyor. Deneyimle birlikte kaynaklarınızı da genişletiyorsunuz.
Daha önce hangi gazetelerde çalıştınız?
Dünya gazetesi, Radikal gazetesi, Hürriyet Ege gibi birçok gazetede çalıştım.
Mesleğinizin zor yönleri var mı?
Her meslekte olduğu gibi gazetecilikte de elbette zor taraflar var. Bir kere 7/24 çalıştığınız bir meslek. Mesai kavramınız yok. Algılarınızı sürekli açık tutmak durumundasınız.
Sayfa düzenlemesine neye göre karar veriyorsunuz?
Aslında sayfa düzenindeki renk ve metin dengesi alana göre değişkenlik gösterebiliyor ancak Türkiye’deki okuryazarlık oranı çok düşük olduğu için metin ağırlıklı bir sayfa düzeni oluşturulmuyor. Çünkü okuyucu metin yerine daha fazla görsel görmek istiyor.
Sizce teknolojinin gazeteciliğe etkisi nasıl oldu?
Teknolojinin pandemi itibariyle hayatımıza daha da yerleştiği kaçınılmaz bir gerçek. Öncelikle bunu söylemek lazım. Teknoloji, biz gazeteciler için çok büyük bir kurtarıcı. Geçmiş yıllarda bir gazeteyi hazırlamak şimdiye göre daha uzun sürüyordu. Sadece bu yönden bakıldığında bile teknolojinin gazeteciliğe olan etkisinin bir hayli olumlu olduğunu söyleyebiliriz.
Son olarak, sizce bir gazeteci olabilmek için sahip olunması gereken temel özellikler nelerdir?
İnsana, hayvana, doğaya kısacası dünya üzerindeki her şeye saygısı olması, mutlaka ve mutlaka tarafsız olması, evrensel gazetecilik ilkeleriyle hareket etmesi olarak sayabiliriz.