Beylerin Köyü

Tarihi kaynaklara göre, Beykoz’a ilk defa MÖ.700’lü yıllarda Traklar geldi.

Traklar Kralı Amikos köye kendi adını vermiştir. Daha sonraları İzmit Valileri burada oturduğu için “bey köyü” anlamına gelen Beykos denildiği tahmin edilmektedir. Farsça ‘da ‘Kos’ köy anlamına gelir. Beykoz Osman Gazi Dönemi’nden bu yana Türklere aittir. Yıldırım Beyazıt zamanında Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Sümerbank Deri Kundura Fabrikası, Rakı Fabrikası, Şişecam Fabrikası ve balıkçılık ile halk geçimini sağlamaktaydı. 2006 yılı civarı kapanan fabrikalardan sonra halk ağırlıklı olarak balıkçılıkla uğraşmaktadır. Beykoz, çok eski zamanlardan beri en güzel piknik alanlarıyla geniş bir vadiyi dolduran ve ulu çınarların süslediği Beykoz Çayırı’na sahiptir.
Çayır, Hünkar İskelesi’nden Tokat Köyü mevkiine kadar uzanmaktadır.

Tarihi kaynaklara göre, ulu çınar ağaçlarının yüz elli yıllık olduğunu söylenmektedir. Bir rivayete göre, ulu çınar ağaçlarının buraya dikilmesinin sebebi Tokat Köy’de bulunan saray mutfağında pişirilen yemeklerin Beykoz kasrına gelinceye kadar geçen zamanda ekşimesini önlemektir. Güzel Beykoz’umuz bir çok tarihi mekana da ev sahipliği yapmaktadır. Bunlar arasında Anadoluhisarı Kalesi, Hıdiv Kasrı, Küçüksu Kasrı, Abraham Paşa Korusu, Anadoluhisarı Namazgahı, Onçeşmeler, Beykoz Mecidiye Kasrı, Yoros Kalesi, Yuşâ Tepesi sayılabilir.
Beykoz’a bağlı 20 köy bulunmaktadır. Bunlar, Akbaba, Ali Bahadır, Anadolu Feneri,Bozhane,Çayağızı,Cumhuriyet, Dereseki, Elmalı, Göllü, Görele, İshaklı, Zerzevatçı, Kaynarca, Kılıçlı, Mahmutşevketpaşa, Örnekköy, Öğümce, Paşamandıra, Polenez ve Poyraz köydür.
Beykoz’un ünlü simaları, Ahmet Mithat Efendi,İbrahim Kelle, Abraham Paşa, Muhammed Osman Akfırat, Orhan Veli Kanık, Sadri Alışık, Osman Hamdi Bey, Mareşal Fevzi Çakmak’tır.
Beykoz’un Paça Çorbası, Beykoz Kebabı, Kanlıca Yoğurdu ve Beykoz Cevizi ise yöremizin tartışmasız lezzetleridir.