Miniatürk Türkiye’nin önemli eserlerini küçülterek 2 Mayıs 2003 günü ziyaretçilere sunmuştur.
‘Büyük ülkenin küçük bir modeli’ sloganıyla açılan Miniatürk, ilk kez kullanılan sesli rehberlik sisteminin de öncüsü olmuş ve turistlerin de ilgisini çekmiştir. Tek seferde Türkiye turu atmak için turistlerin uğrak yeri olmuştur.
Miniatürk hoş bir gezi parkı olmasının yanı sıra aynı zamanda bir kültür ve sosyal sorumluluk projesidir. Türkiye’nin vitrini olarak da adlandırılan bu mekan, her yaşa uygun etkinliklerle hizmete devam etmektedir. Çeşitli oyuncaklar, kumandalı tekne, trambolin gibi ayrıntılar biz çocuklar için düşünülmüş güzellikler olarak hafızama yerleşti.
Miniatürk’te dikkatimi en çok çeken Boğaz Köprüsü oldu. Görünce çok şaşırdım çünkü üzerinden arabalar geçmiyordu, ışıklandırma, geçiş gişeleri ve yandaki emniyet yolları yoktu. Ama birebir aynısıydı. Suyun üzerinden bir vapur bile geçiyordu. Miniatürk sayesinde doğu ve batının çoğu eserlerini görebildim.
Atatürk’ün evini, Peri Bacalarını, Pamukkale Travertenlerini, Erzurum Çifte Minareleri gördüm. Türkiye’yi gördüm sanki… Sizlere de tavsiyem zaman kaybetmeden bu güzellikleri görebilmeniz.
Miniatürk haftanın her günü 09.00’dan 18.00’e kadar açık ve ziyaret için bilet fiyatları turistlere 10 TL, yetişkin 5 TL ve öğrenci 3 TL.