Mülteci arkadaşlarım

multeci-arkadaslarimKonuşmaları çok değişik çocuklarla tanıştım bugün… Mültecilerin ülkelerinde savaş olduğu için başka ülkelere gitmek zorunda kalan kişiler olduğunu öğrendim ve kendimi onların yerine koydum. Onların üzüldüklerini anladım.

Bir insanın ülkesinden zorunlu olarak uzaklaşmasının ne kadar zor olacağını düşündüm. Zorunlu olarak gidilen ülke şartlarına uyum sağlamanın ve oradaki insanlarla onların dilini ve kültürünü bilmeden anlaşmanın ve yaşamının ne kadar zor olabileceğini düşündüm.

Onların yerinde olmak istemediğimi anladım. Keşke onlar da bu durumda kalmasalardı. Böyle zor durumda kaldıklarındaki düşüncelerini daha iyi anlayabilmek için onlarla röportaj yaptım.

İçeri ilk girdiğimde konuşmaları biraz tuhaf gelmişti. Başka ülkeden birileri ile tanışacağım için heyecanlandım ama sonradan onlarla tanıştım.

Selman Abi onlara Türkçe öğretiyordu ve bu sayede onlarla Türkçe tanışabildik. Arapça da bilen Selman Abi bize çevirmenlik yaparak destek verdi.

Röportajımı Yousef Naseer Dhafer (12) ve Ali Naseer Dhafer (10) ile yaptım. 23 Nisan İlköğretim Okulu’na gidiyorlarmış ve Türkçe bilmedikleri için derslerinde zorlandıklarını belirttiler. Okuldaki arkadaşlarının onlara okuma ve yazma konusunda yardımcı olduklarını, böylece zorlukların daha da azaldığından bahsettiler.

Farklı bir ülkede olmanın onlar için fazla bir sorun olmadığını söylediler. Anne ve babalarının iş bulamadıklarını, ancak Türkiye’de olmaktan üzüntü duymadıklarını da belirtiler.